Existence

“Existence” nedir ve nasıl oluştu?

10 Nisan 2000 yılında kızım Nisan doğduğu zaman yakın çevrem ve arkadaşlarım “Ne zaman kızına bir albüm yapacaksın ?” diye sorular yönelttiler. Bu beni son derece rahatsız ediyordu. Bundan önceki çalışmalarımda yaşamadığım ve hissetmediğim hiç bir düşüncemi müziğe yansıtmamıştım. Ne zaman ki biraz ele avuca gelip, benimle diyaloğa girmeye başlayınca aramızda keyifli bir bağ oluşmaya başladı. “Existence” beş ay içinde oluşuverdi.

Sadece “Flying Notes” benim eski bestelerimden biri ve “Back Home” zehirlenen köpeğim Bebop’a hastaneden çıktıktan sonra evdeki koltukta hüzünlü yatışını gördükten sonra 10 dakikada yazdığım bir parçadır. “Friend’s Daughter” ise dostum Hakkı Mısırlıoğlu’nun kızı Kiraz’ın mini fotoğraf albümündeki siluetlerinden çıkartarak yaptığım bir kolaj parçası.

Diğer parçaların hikayeleri kızımla benim aramdaki diyaloglar.

“Be-Be-Be”, Nisan’ın kelebeği anlatırken çıkartığı ses. “Who Knows?”, Nisan’ın ne olacağını kimse bilmiyor belki bir müzisyen ? “Existence”, varoluş hikayesi “Gak-guk”, kızıma taktığım lakap “Tea Party”, oyun arkadaşları Zeynep ve Lal’le azıp, gürültülü bir çay partisi “Dreams with Barney, BJ and Baby Bop”, Nisan’ın akşam uyurken yatağına aldığı arkadaşları

Bu albümde Ateş’in dışında ben, Reyent ve Volkan klasik kökenli müzisyenlerdik. Fakat içimizde klasikle hala yoğun bir şekilde ilgilenen Reyent albümdeki pek çok sihirli nuansı, koşmayı,çekmeyi; viyolonselin nerede nasıl daha iyi sound çıkartacağını kendisi buldu. Çok değerli bir vitüozite sergiledi. Volkan emin,sağlam, kendine özel tınılarıyla ve özlediğim arşe soundunyla albüme çok şey kattı. Ateş, “November in St.Petersbourg” albümünden sonra aynı formatın quartet oluşumunu çalarken Rusya’da ki lezzeti yineledi.

Albüm provaları bizim evde oldu. Kayıtlar ise İTÜ MİAM stüdyolarında yedi saatte gerçekleşti.

Çok mutluyum. Hepsi bu kadar!

Kerem Görsev

# Başlık Süre
1 Be-Be-Be 06:03
2 Who Knows? 03:32
3 Flying Notes 07:11
4 Existence 08:01
5 Gak-Guk 04:33
6 Friend’s Daughter (Kiraz) 05:20
7 Tea Party 05:03
8 Dreams with Barney, BJ and Baby Bop 06:12
9 Back Home 03:24
Online kanallar:

Credits

  • All compositions by Kerem Görsev
  • Kerem Görsev – Piano
  • Reyent Bölükbaşı – Cello
  • Volkan Hürsever – Bass
  • Ateş Tezer – Drums

Notes

Cover Girls:
Nisan Görsev
Zeynep Saatçi
Lal Gülçelik
Kiraz Mısırlıoğlu

Ruhta çoğalır çocuklar

Caz alemi, içinde zıtlıkları da barındırır. Kimi müzisyenler – Jim Hall, Lester Young, Paul Bley, Bill Evans, Keith Jarrett, Woody Shaw, Ahmad Jamal.. – “dikey” arayışın simgesi gibi dururlar: Değişim derinliktedir; format arka planda kalır. Kimi müzisyenler için ise sanatın sırları “yatay” olandadır: Serüvenlerini alabildiğine geniş bir düzleme yaymak, onlar için varlık nedenine dönüşür. Biçim söylemi etkiler. Anlatımın “nasılı”, “ne”si kadar önem taşır. Sun Ra, Herbie Hancock, Charlie Mariano, John McLaughlin, Chick Corea, Wayne Shorter… bu tavrın izini sürmüşlerdir.

Hangisi doğru? Hangisi caz ruhuna daha yakın, yatkın?

İkisi de. Esas olan, cazın müzisyenden temel beklentisi: Kendini ısrarla ara, ve özgürlüğün sesinin kalbinden gelmesini sağla. Özgürlük derinlik de olabilir, enginlik de.

Kerem Görsev, sekiz yıldır albümler silsilesi halinde sergilediği müzik arayışında, ikinci gruba yakın durdu. Kıpırdak ruhu, onu sürekli olarak yeni etkilere açık kalabilen bir antene dönüştürdü. Kimi meslektaşlarının aksine, “iç sesi” yakalamak için kendini dışa kapalı tutmanın ödüllerine asla paye vermedi. Müzik, onun için cömert bir alışverişti: Her işlemde biraz daha geleneklere ait değerleri katlayan, kişiliğin kafeslerini kıran…

Sınırsız bir etkileşimden söz etmiyoruz elbette. Zaman zaman elektrik akımına ilgi duysa da, akustiği esas kulvar seçti Görsev. Bunun içindeki anlatımın sınırlarıyla oynayageldi. Çalgıların bileşimini seçerken, hedeflediği sentezin o zaman dilimine ait arayışlarını katışıksız bir dille anlatmasını istedi. Beşliler, altılılar, düet, triolar ve dev bir orkestra formatı içinde şekillenen söyleyişte, başkaları belki beklese de, o çok saygı duyduğu ana gelenekten kopuş, Görsev’e yabancı kalacaktı. Çünkü onun hayatla olan kıpır kıpır ilişkisi yerleşik değere bir meydan okuyuştan değil; gelenekle bütünleşmiş romantizmde hala pek çok keşfe açık alan bulabilmesinden besleniyor.

Olgunlaşma, her sanatçı için terzi işi, tekdüze bir süreç değil. Kimini her bulduğu kusursuzluğa ihanette olgunlaşmış sayarız; kimini ise sadakatte. Kolay gibi görünen bir şey, en zoru olabilir.

Görsev’in sekizinci albümü, bu açıdan önemli bir hamle. Albümün adı, pek çok ipucu verebilir. “Existence”, Görsev’in seçtiği bir başlık değil. Tersine, Görsev’i gelip bulan bir sözcük. Açtığı pencereden baktığınızda, varoluş üzerine sorular sorma noktasında, melankoliye kollarını açan bir müzisyenle yüzleşiyorsunuz.

Bu, onun bir yenilikle yüzleşmesiyle bağlantılı. Albümün çıktığı anlarda iki yaşını yeni doldurmuş olan sevgili kızı Nisan’ın, beraberinde Görsev’in iç evrenine getirdiği pek çok, birbirinden cazip soru var çünkü. Ruhundaki çocuğu kutsamış, canlı ve özgür tutabilmiş, onunla kendini yeniden, defalarca üretebilmiş bir sanatçının masumiyetle randevusunda, imrenilesi bir bereket var.

Görsev’de esen rüzgarların sesi, ifadesini viyolonselde buluyor bu kez. Şaşırtıcı olmayan bir tercih: Onun trombonlarla flörtünde de ruhunun iyi sakladığı hüzün kendini belli ediyordu. İnsan sesine en yakın çalgı olan viyolonsel, bu kez, artık olgunlaşmayla köşe kapmaca oyununu sevinçle yenik kapatmış bir sanatçının en isabetli tercihi olarak albüme damgasını vuruyor.

Bu topraklardan yetişerek sivrilen – ama ne yazık ki virtüözitesi henüz tam olarak anlaşılamamış – en önde gelen müzisyenlerden biri olan Reyent Bölükbaşı ile Görsev’in ittifakı, zamana meydan okuyucu çapta yorumları sunuyor bizlere. “Existence”, “Who Knows” veya “Back Home” adlı Görsev bestelerini özellikle dinleyin. Viyolonsel sesinin, Görsev’in solo sesine dönüştüğünü çok geçmeden farkedebilirsiniz.

Dörtlü formatında yeni isim Bölükbaşı. Ama diğer iki isim çok tanıdık. Tıpkı Görsev gibi, cazla tutarlı bir ilişki içinde kalıp da kendini yeniliklere sürekli açık tutabilen usta davulcu Ateş Tezer, müzik tuvalinin fonunda fırçasıyla belli belirsiz vurgular yaparken, ışıkla gölgenin sırlarını tevazuyla aklında gizleyen Zen bilgelerini anımsatıyor. Müzisyenliğinde kesintisiz bir tırmanış çizgisi sergileyen Volkan Hürsever’in güvenilir, ölçülü ve koyu tınılı kontrabası yorumlara klasik bir kalite katıyor.

Melankoli, biraz da geleceği okuyabilmekle ilgili bir hal. Bu albümde hüzünle buluşurken, bir önemli değişimi farkedeceksiniz: Görsev’in ruhundaki çocuk, artık izdüşümünü buldu. “Existence” ile bizlere yansıyan ise, varoluşun asla peşimizi bırakmayacak olan soruları.

Yavuz Baydar

X